Mayis 2018

?

Biyoçeşitlilik konusunda farkındalığın artırılmasına ihtiyaç var
 

IMO'nun deniz biyoçeşitliliğini korumadaki rolü, İsviçre'nin Cenevre kentinde 2-3 Mayıs 2018 tarihlerinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Yönetimi Grubu (EMG) Nexus Konuşması'nda vurgulandı. Başta BM sistemi dâhilindeki oluşumlar olmak üzere 20'den fazla oluşumun katıldığı toplantının teması "İnsan Güvenliği ve Refahı bağlamında Biyoçeşitlilik"ti.

Toplantıya IMO adına katılan Megan JENSEN, okyanuslar hakkındaki BM Sürdürülebilir Kalkınma 14. Hedefi'nin desteklenmesi ve deniz taşımacılığına yönelik düzenlemeler ve tavsiyeler ile biyoçeşitlilik kaybının giderilmesi konusunda IMO'nun sahip olduğu rolü hatırlattı.
Yabancı türler, okyanustan okyanusa gemi yoluyla yayılabilir. Söz konusu türler, balast suyu ile taşınabilirler ya da geminin gövdesine ya da diğer kısımlarına takılarak okyanuslar arasında bir gezintiye çıkabilirler. Geminin balast suyundaki potansiyel olarak zararlı istilacı sucul türlerin transferini önlemeyi amaçlayan IMO Balast Suyu Yönetimi (BWM) Sözleşmesi, 2017 yılında yürürlüğe girdi. IMO'nun Biyolojik Kirlilik Kuralları, karinalar aracılığıyla gerçekleşen biyolojik istilaları ele almaktadır. Ayrıca, Organik Tutunma Önleyici Sistemler (Anti-fouling Systems) hakkındaki IMO sözleşmesi, gemilerdeki organik tutunmayla mücadele etmek üzere kullanılan hiçbir sistemin çevreye zarar vermemesine yardım eder.

IMO, ülkeleri BWM Sözleşmesi'ni onaylama ve uygulama konusunda destekleyen GEF-UNDP-IMO GloBallast projesini hayata geçirmiş olup, şu anda biyolojik kirlilik kuralların uygulanmasını desteklemek amacıyla yeni bir küresel proje (GEF-UNDP-IMO GloFouling Ortaklığı Projesi) hazırlamaktadır.

JENSEN, hükümetler içinde ve her biri farklı önceliklere sahip pek çok farklı sivil toplum paydaşı arasında biyoçeşitlilik konularında farkındalık yaratma ihtiyacının altını çizdi. Nexus Diyaloğu, biyoçeşitliliğin farklı ortamlarda nasıl başarılı bir şekilde dile getirilebileceğini keşfetme fırsatı sağladı. BM ajansları ve diğer paydaşlar, biyoçeşitlilik çerçevesinin 2020'den sonra,  Aichi Hedefleri'nin ötesinde nasıl geliştirilebileceğini keşfetmeye başladılar. BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin himayesinde kabul edilen Aichi Hedefleri, biyoçeşitlilik konularında farkındalığı artırmak ve biyoçeşitliliği korumak için adımlar atmak da dâhil olmak üzere 2020 yılına kadar gerçekleştirilecek bir dizi hedef belirledi. Temmuz 2018'de, Sürdürülebilir Kalkınma konulu Birleşmiş Milletler Yüksek Düzeyli Siyasi Forumu (HLPF) sırasında biyoçeşitlilik üzerine üst düzey bir etkinlik düzenlenmesi planlanmaktadır.  HLPF, sürdürülebilir kalkınma konusunda ana BM platformudur ve küresel düzeyde 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Ajandası ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nin (SDG) izlenmesi ve gözden geçirilmesinde merkezi bir role sahiptir. IMO'nun deniz çevresini korumak için yaptığı çalışma, özellikle de 14. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (okyanuslar) için önemli bir yere sahipken, biyoçeşitlilik kaybını durdurmak da 15. Hedef kapsamında kilit bir amaçtır.

Nauru, IMO Üyesi 174. Ülke oldu

Nauru 14 Mayıs 2018 tarihinde IMO Sözleşmesine ilişkin onay belgesini depozitör makam Birleşmiş Milletler'e tevdi etmiş ve böylece IMO'ya üye 174. ülke olmuştur. Nauru, Batı Pasifik Okyanusu'nda bulunan gelişmekte olan küçük bir ada devletidir.

 

 

 

 

 

 

IMO, otonom gemiler üzerine çalışmaya başladı

http://www.imo.org/en/MediaCentre/Homepage%20pictures/WhatsNewimages/MSC%2099_EN_small.jpg

Otonom yüzey gemilerinin (MASS) nasıl ele alınması gerektiği konusunda IMO'da tartışmalar başlamış durumdadır. Deniz Güvenliği Komitesi (MSC), farklı otonom düzeyleri için; insan unsuru, emniyet, güvenlik, limanlar ile etkileşimler, pilotaj, kazalara verilen yanıtlar ve deniz çevresinin korunması dâhil olmak üzere, geniş bir yelpazedeki konulara değinmesi beklenen bir düzenlemenin nasıl uygulanacağını tartışıyor.

16-25 Mayıs 2018 tarihlerinde gerçekleştirilen MSC'nin 99. oturumunun açılışında konuşan IMO Genel Sekreteri Kitack LIM: "Yeni teknolojilere uyum sağlamak için esnek kalmamız ve deniz taşımacılığının verimliliğini arttırmamız önemli olup, bir yandan da insan unsurunun rolünü ve güvenli denizcilik faaliyetlerinin sürdürülmesi ve deniz kazası ve olaylarının sayısının daha da azaltılması gerekliliğini göz önünde bulundurmalıyız "dedi. Kitack LIM, aynı zamanda IMO Sekreteryası bünyesinde, bu önemli konuyla ilgili çalışmaları desteklemek amacıyla, birimler arası bir otonom yüzey gemileri (MASS) çalışma grubu kurulacağını da duyurdu.

Yoğun MSC gündeminde yer alan diğer konular arasında; Kutup Kodu hükümlerinin gelecekte 500 gros tonajdan az olan yük gemileri, balıkçı tekneleri ve eğlence yatları da dâhil olmak üzere SOLAS dışında kalan gemilere nasıl uygulanabileceği meselesi de yer almaktadır. Bering Denizi ve Bering Boğazı'ndaki olay risklerini azaltmak amacıyla hazırlanan gemilerin yeni ve değiştirilmiş rota tedbirleri, Kutup Kodu'nun 1 Ocak 2017'de yürürlüğe girmesinden bu yana Kuzey Kutbu için IMO'da kabul edilecek ilk tedbirler olacaktır.

Deniz güvenliğinde kadınların rolüne dikkat çekiliyor

http://www.imo.org/en/MediaCentre/Homepage%20pictures/WhatsNewimages/WomenInSecurity.jpg

IMO Genel Merkezi'nde 24 Mayıs'ta düzenlenen "Deniz Güvenliğinde Kadınlar" Konferansı'nın açılış konuşmasını IMO Deniz Güvenliği konusundaki özel danışman Chris TRELAWNY yaptı.

Geleneksel beklentilere meydan okuyan kadınlar, denizde giderek daha fazla yer alıyorlar. Kadınların ekonomide, siyasi karar alma süreçlerinde ve toplumda anlamlı bir şekilde yer almaları, denizcilikteki zorluklarla mücadele edilmesinde kilit önemdedir. Buna rağmen denizcilik alanındaki toplumsal cinsiyet eşitliği çoğu zaman göz ardı edilmektedir.

One Earth Future Vakfı, IMO ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç ile Mücadele Dairesi (UNODC) "Kadınlar, Barış ve Deniz Güvenliği: Denizcilikte Eşit Fırsatlar" etkinliğine ev sahipliği yaptı. Denizcilik ve güvenlik sektöründen uzmanların bir araya getirildiği bahse konu etkinlikte, kadınların deniz güvenliğindeki önemi, kadınların denizciliğe katılımı önündeki engeller ve kadın, barış ve güvenlik gündeminin denizcilik alanına nasıl entegre edilebileceği konuları ele alındı.

IMO'da "Denizcilikte Kadınlar" programını yöneten Helen BUNI "kadınlar fark edilemezlerse, takdir edilemezler ve bu yüzden de bir yetenek olarak görülemezler" dedi. Anılan program, denizcilik idareleri, limanlar ve denizcilik eğitim kurumlarında kariyer gelişimi için kadınların seçildiği bir ortamın yaratılmasına yardımcı olmak amacıyla, başta hedef 5 olmak üzere, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.

Üst düzey panelistlerin katıldığı Konferansta, One Earth Future Başkanı Larry SAMPLER, "Çeşitlilik, özellikle de cinsiyet çeşitliliği, başta entelektüel düşünce ve stratejik bakış açısı gerektiren işler olmak üzere tüm işgücünün niteliğini artırır" dedi. IMO'da gerçekleştirilen etkinlik, kadınların denizcilikteki önemini vurgulayan ve denizcilik alanında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun ele alınmasını teşvik eden olumlu bir atmosferle sona erdi. 

IMO, deniz çöplerine karşı savaşmaya devam ediyor

http://www.imo.org/en/MediaCentre/Homepage%20pictures/WhatsNewimages/FightAgainstmarineLitter.jpg

Denizlerdeki plastik çöplerin oluşturduğu zarar, küresel çevreye yönelik giderek büyüyen bir tehdit olarak kabul edilmektedir. Deniz yaban hayatının plastik çöpler tarafından köşeye sıkıştırıldığı korkunç görüntülere trajik bir şekilde alışılıyor.

IMO Üye Devletler Meclisi'nin denizcilikten kaynaklanan plastik çöp konusunu Deniz Çevresini Koruma Komitesi'nin (MEPC) gündemine taşıması ile IMO'nun kirliliğin bu sinsi şekline karşı uzun süredir verdiği mücadele güçlendi. IMO Üyesi Hükümetler, Komite'nin Ekim ayında yapılacak bir sonraki toplantısında konuyla ilgili bir eylem planı geliştirmek için somut öneriler sunmaya davet edildi.

IMO, 29-31 Mayıs tarihlerinde Nairobi'deki BM Çevre merkezinde bulunan Deniz Çöpleri ve Mikroplastikler konusundaki Uzman Grubu'na katıldı. Bu grup, başta kara kökenli kaynaklar olmak üzere tüm kaynakların sebep olduğu deniz plastik çöpleri ve mikroplastiklerle mücadeleye yönelik engelleri ve olanakları incelemek üzere Birleşmiş Milletler Çevre Meclisi tarafından kurulmuştu.

Gemilerden denize plastiklerin ve diğer tür çöplerin atılması, 30 yıl boyunca tüm gemilerde yasal olarak bağlayıcı olan bir IMO sözleşmesi ile yasaklanmıştır. 1988'de uluslararası olarak yürürlüğe girmiş olan MARPOL Ek V bugün, 150'den fazla ülke tarafından imzalanmış durumdadır.

Ayrıca, denize boşaltım yapılmasını yasaklayan bir diğer IMO belgesi olan Londra Sözleşmesi / Protokolü'ne taraf olan ülkeler, fiberglas takviyeli teknelerin denizde imha edilmesine ilişkin endişelerini de bu yılın başında dile getirmişlerdi.

Londra Protokolü'nün uygulanması için Angola'ya destek veriliyor

http://www.imo.org/en/MediaCentre/Homepage%20pictures/WhatsNewimages/LuandaDumpingAtSea.jpg

Atıkların denize boşaltılması konusunu kapsayan Londra Protokolü hakkında ulusal bir Çalıştay 30-31 Mayıs 2018 tarihlerinde Luanda, Angola'da düzenlendi. Çalıştay, denizlere zararlı çöplerin dökülmesini engellemek ve deniz çevresini korumak amacıyla Londra Protokolü'nün etkin şekilde uygulanması için paydaşları bilinçlendirmeyi amaçlamıştır. Deniz çöplerinin kıyı bölgelerindeki belirgin etkisine ışık tutan Çalıştay, IMO'nun bu sorunla nasıl baş ettiğine dair bir başka örnektir.

Angola, Londra Protokolü'nü 2006 yılında imzalamıştır ve bu Çalıştay ile Londra Protokolü'nün tüm hükümlerini tam olarak uygulamak için ulusal düzeyde gerçekleştirilecek eylemlere özel olarak odaklanmıştır.

 

 

 

Tek pencere, limanlar ve lojistik – IMO, 11 Haziran'da gemi/ liman ilişkisini ele alan bir etkinlik düzenledi

http://www.imo.org/en/MediaCentre/Homepage%20pictures/WhatsNewimages/Single%20window_ports%20and%20logistics_small.jpg

"Tek pencere" nedir ve limanların buna neden ihtiyacı vardır? Elektronik ticaret ve liman lojistiği konularında en iyi uygulamalar nelerdir? IMO, 2019'dan itibaren elektronik veri alışverişini zorunlu kılacak Kolaylaştırma Sözleşmesi değişikliklerine hazırlanmaları konusunda gelişmekte olan ülkeleri nasıl destekliyor?

Gemiyle yapılan ticaretin sorunsuz devam etmesinde limanların rolüne ilişkin bu ve benzeri sorular, 11 Haziran 2018 tarihinde IMO Genel Merkezi'nde limanlar hakkında yapılan özel bir etkinlikte ele alındı. Etkinlikte; liman güvenliğinin önemi, limanların sürdürülebilir kalkınmaya nasıl katkıda bulunabileceği ve liman verimliliğinin artırılması ve kıyıdaki güç kaynakları da dâhil olmak üzere limanlardaki emisyonların azaltılması için önlemlerin uygulanması gibi liman konularıyla ilgili deneyimler de paylaşılmıştır. Canlı olarak yayınlanan etkinliğin; liman yetkilileri ve temsilcileri, denizcilik idareleri, gümrükler ve belirli güvenlik görevlilerine yönelik olması planlanmış ve etkinliğin açılış konuşması Uluslararası Limanlar Birliği (IAPH) Başkanı  Santiago Garcia MILÀ tarafından yapılmıştır.

Limanlar hakkındaki 11 Haziran Özel Etkinliğini müteakip; 12-13 Haziran tarihlerinde liman güvenlik operasyonları hakkında bir sempozyum Uluslararası Havaalanı ve Liman Polisleri Birliği (INTERPORTPOLICE) ve IMO Sekretaryası desteğiyle gerçekleşecektir. Etkinlik, liman güvenliği ve kolluk kuvvetleri konusundaki uygulamaların değişimi üzerine odaklanacaktır.