DTO Haziran 2015 AB Bülteni
?
DTO AB Bülteni _____ __ ____ __ ___HAZİRAN 2015
Balıkçılık Verileri İçin Yeni ve Basitleştirilmiş Bir Sistem Öneriliyor
Avrupa Komisyonu, balıkçılık verilerinin bir araya getirilmesini, yönetilmesini ve kullanılmasını sağlayan AB çerçevesini iyileştirecek bir kural önerisini Haziran ayında kabul etmiştir. Söz konusu balıkçılık verileri, Ortak Balıkçılık Politikası'nın (Common Fisheries Policy – CFP) yürütülmesi için gereken bilimsel tavsiyenin geliştirilmesi açısından çok önemlidir.
Bu konuda en çok umut veren gelişme, bahse konu verilerin gelecekte ihtiyacı olan herkes tarafından kolaylıkla erişilebilir olacak olmasıdır. Veriler şu anda yalnızca talep üzerine elde edilmektedir. Bu durum, araştırma kurumları için gereksiz bir sıkıntı yaratmakta ve verilerin çoğunun yeterince kullanılamamasına neden olmaktadır.
Maksimum Sürdürülebilir Verim (Maximum Sustainable Yield – MSY) olarak bilinen yeni sistem, balık stoklarının yenilenmesini mümkün kılan ideal seviyelere ulaşmayı kolaylaştıracaktır. Amaç, 2020 yılına kadar AB sularında avlanan tüm stoklar için bunu başarabilmektir.
Çevre, Denizcilik ve Balıkçılıktan sorumlu Avrupa Birliği Bakanı Karmenu VELLA: "AB'de balıkçılık hakkındaki engin bilgi ve verilerimiz eğer herkes için erişilebilir değilse, kaynaklarımızın sürdürülebilir şekilde yönetilmesine ilişkin hedefimize ulaşmak mümkün olmayacaktır. Basitleştirilmiş yeni sistemle, bölgesel düzeyde ve mevcut AB genelindeki politikalarımızla işbirliğimizi güçlendirebiliriz" şeklinde konuşmuştur.
Basitleştirme süreci, verileri kolaylıkla erişilebilir hale getirecek ve diğer AB mevzuatıyla çakışmaları ortadan kaldıracaktır. Kapsam yavaşça genişletilecek olup, balıkçılığın eko sistem üzerindeki yan etkileri artık kayıt altına alınacak ve böylece Denizcilik Stratejisi Çerçeve Direktifinin (Marine Strategy Framework Directive) uygulanması kolaylaştırılacaktır.
Anılan öneri; AB Üyesi Devletlerle, balıkçılık verilerinin toplanması ve takip edilmesine doğrudan katılan ulusal bilimsel enstitülerle, ana veri kullanıcılarıyla, STK'larla ve ilgili diğer taraflarla yapılan kapsamlı istişarelerin bir sonucudur. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Yenilenebilir Enerji İlerleme Raporu
2009 yılında kabul edilen Yenilenebilir Enerji Direktifi, yasal olarak bağlayıcı ulusal yenilenebilir enerji hedefleri ortaya koymaktadır. Direktif, 2020 yılına kadar AB'deki toplam enerji tüketiminde % 20'lik yenilenebilir enerji payının gerçekleştirilmesine odaklanmaktadır. Her bir AB Üyesi Devlet, enerji tüketimindeki toplam yenilenebilir enerji payı için bireysel hedeflerine ulaşmak zorundadır. Ulaştırma sektöründe ise, tüm Üye Devletler % 10 yenilenebilir enerji payı hedefini gerçekleştirmek zorundadır.
Söz konusu hedeflere, rüzgar enerjisi (kıyıda ve açık denizde), güneş enerjisi, hidro-elektrik enerji, gelgit enerjisi, jeotermal enerji ve biyokütle enerjisi (biyoyakıtlar ve biyosıvılar dahil) gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerji payını artırarak erişilebilir. Yenilenebilir enerji hedefleri; kirliliği ve sera gazı emisyonlarını azaltmayı, yenilenebilir enerji üretim maliyetlerini düşürmeyi ve petrol ve gaza olan bağımlılığı azaltarak enerji arzını çeşitlendirmeyi amaçlamaktadır.
2014 yılında, toplam brüt enerji tüketiminde yenilenebilir enerjinin tahmin edilen payı % 15.3 olup, AB ve Üye devletlerin büyük çoğunluğu iyi bir ilerleme göstermişlerdir: 25 AB Üyesi ülkenin 2013/2014 ara hedeflerine ulaşması beklenmektedir.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın (International Energy Agency – IEA) 2014 Dünya Enerji Raporuna göre, yenilenebilir elektrik veya kişi başına kurulu yenilenebilir enerji payı açısından Avrupa diğer bölgelerin çok ilerisinde bulunmaktadır. AB'nin, ileriye dönük bir iklim politikasına sahip esnek bir Enerji Birliği kurma çalışması, 2030 hedeflerindeki yenilenebilir enerjinin en azından % 27'sini gerçekleştirmeye katkı sağlayacaktır ve böylece AB yenilenebilir enerjideki bir numaralı pozisyonunu korumayı sürdürecektir. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Uluslararası Okyanus Yönetiminde AB'nin Rolü
Avrupa Komisyonu, okyanus ve denizlerin uluslararası yönetimini sürdürülebilir mavi büyüme (blue growth) lehine geliştirmek amacıyla AB'nin neler yapabileceğine ilişkin olarak kamuoyuna danışmayı başlatmıştır. Çevre, Denizcilik ve Balıkçılıktan sorumlu Avrupa Birliği Bakanı Karmenu VELLA, Haziran ayında Portekiz'de gerçekleştirilen Dünya Okyanus Zirvesi'nde "eğer okyanuslarımız sağlıklı olmazsa, ekonomimiz hasta düşer. Küresel denizcilik sorunları küresel çözümleri gerektirmektedir. Ben, sürdürülebilir mavi ekonomi ve mavi büyüme için Avrupa'nın uluslararası okyanus yönetimindeki rolünü tanımlamak üzere yoğun bir biçimde çalışmaya kendimi adıyorum" şeklinde konuşmuştur.
Deniz kaynaklarının kullanımı dünya çapında artmaya devam ederken, başta okyanusların ulusal yetki sınırlarının dışında kalan % 60'lık kesiminde olmak üzere, denizcilik sorunlarının ele alınmasında mevcut uluslararası okyanus yönetimi çerçevesi yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle, Avrupalı ve uluslararası paydaşlara (uluslararası örgütler, devlet yetkilileri, STKlar, iş dünyası, araştırma toplulukları, akademi ve sivil toplum) en iyi yöntem ve AB'nin okyanus yönetimindeki rolü hakkındaki görüşleri sorulmaktadır. Bahse konu konsültasyon, 15 Eylül 2015 tarihine kadar sürecek olup, https://ec.europa.eu/eusurvey/runner/IOGsurvey2015 internet adresinden erişilebilmektedir. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Mavi Büyüme Avrupa Ekonomisine Refah Getirebilir
"Mavi ekonomide inovasyon; iş ve büyüme için denizlerimizin ve okyanuslarımızın potansiyelinin gerçekleştirilmesi"ne dair Bölgeler Komitesi raportörü Adam BANASZAK'ın mavi büyümenin Avrupa ekonomisi için muhtemel katkılarını ele aldığı bir makalesinde özetle aşağıdaki görüşler dile getirilmiştir:
"Zamanımızın en zorlu ekonomik krizlerinden birini yavaşça atlatırken, ekonomik büyüme ve istihdam yaratılması tüm hükümetler için bir önceliktir. Avrupa'nın denizcilik sektörü bir çözüm sunmaktadır: mavi ekonomi yaklaşık 5.4 milyon insanı istihdam etmekte, neredeyse 500 milyar Euro yıllık gelir ve işle AB'nin 439 kıyı bölgesinin çoğunun ekonomisinin omurgasını oluşturmaktadır.
Avrupa Komisyonu'nun, denizcilik sektörünün potansiyelini açığa çıkaracak bir yaklaşım bulunmasına yönelik çabaları bu nedenle memnuniyetle karşılanmakta olup, girişimciliğin desteklendiğinden ve kamu-özel ortaklıklardan azami ölçüde yararlanıldığından emin olmalıyız.
Mavi ekonomi, denizde bir faaliyet olmaktan çok daha fazla bir şeydir – yalnızca ekonomik büyümeye yardımcı olmaz; fakat aynı zamanda kaynak yetersizliğini çözer ve yiyecek güvenliğini artırır. Sonuç olarak, bilincimizi geliştirmemiz, ortak AB göstergelerine dayalı ölçütleri kullanmamız ve farklı ülkeler veya bölgeler arasında bilgi alışverişi yapmamız çok önemlidir.
Mavi ekonomi denizlerimiz ve okyanuslarımızdaki gemi işletmelerinin hayli ötesine ulaşmaktadır. Su kültürü, kıyı turizmi, deniz taşımacılığı, enerji, turizm ve balıkçılık da dahil olmak üzere pek çok ekonomik faaliyeti etkilemektedir. Mavi ekonomi ayrıca taşımacılığı, açık deniz petrol ve gaz sektörlerini ve diğer sektörleri de etkilemektedir.
İş kollarıyla ve araştırmayla bağlantı kurmak, mavi ekonomi potansiyelinin açığa çıkarılması için gereklidir. Bu şekilde bağlantı kurmak, inovasyonu ve rekabet edebilirliği ileriye taşıyacaktır. Yetenekleri geliştirecek ve denizcilik araştırmalarındaki fikirleri özel sektöre taşıyacak bir "bilgi ve inovasyon topluluğu" kurmalıyız.
Deniz ve okyanus verilerinin mevcudiyeti ve bir araya getirilmesi mavi büyümenin diğer önemli tarafıdır. Denizlerimizin potansiyelini açığa çıkarmak için yollar bulabilmek üzere denizlerimizin durumunu daha iyi tanımlayabilmeliyiz.
Kamu-özel ortaklığıyla mavi ekonominin geliştirilmesi, verilerin toplanmasına ve bilgi alışverişinin kolaylaştırılmasına katkı sağlayabilir.
Bununla birlikte, denizcilikle ilgili bilgilerin toplanması ve paylaşılması, yerel hükümetler için ilave idari yükler getirmemelidir. İşbirliğini geliştirmek için, mavi büyümede bölgelerle işbirliği içinde iyi tanımlanmış alanlarda kamu-özel ortaklıkların yaşamsal önemini vurgulamamız gerekmektedir.
Komisyonun mavi ekonomiye KOBİ'lerin katılımının artırılması planları yeterli finansal yardımla desteklenmelidir.
Ekonomik büyüme hem gereklidir ve hem de arzu edilirdir; fakat doğal çevrenin zarar görmesine neden olmamalıdır. Temiz ve sağlıklı deniz çevresinin önemi hafife alınmamalı ve denize atılmış askeri malzeme artıklarının ve kimyasal atıkların ortadan kaldırılması için planlar yapılmalıdır.
AB'nin mavi büyümeye olan devamlı ilgisi zamanla, kamu-özel ortaklıkların önemine ilişkin farkındalığın artmasına, bölgesel idarelerin daha etkin katılımına neden olacak ve işe yönelik araştırmalarda önemli gelişmeler sağlayacaktır. Bu durum ekonomik refaha katkıda bulunacak, enerji verimliliğini ve yiyecek üretim güvenliğini artıracak ve çevremizi koruyacaktır." (Kaynak: The Parliament Magazine)
Bilgilerinizi arz ve rica ederiz.
Saygılarımızla,
Murat TUNCER
Genel Sekreter
DAĞITIM:
Gereği: Bilgi:
-Tüm Üyelerimiz (Web Sayfasında) -Sn. Sefer KALKAVAN
-Türk Armatörler Birliği TOBB DTO'ları Konsey Başkanı
-S/S Gemi Armatörleri Motorlu Taş. Koop. -Meclis Başkanlık Divanı
-Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği -Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri
-İMEAK DTO Çevre Komisyonu -Sn. Erol YÜCEL
-İMEAK DTO Meslek Komitesi Bşk. TOBB Türkiye Denizcilik Meclisi Bşk.
-İMEAK DTO Şubeleri -İMEAK DTO Şube Y.K. Bşk.
-Türk Loydu Vakfı -Piri Reis Üniversitesi
-GİSBİR
-GESAD
-TÜRKLİM
-Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği
-Gemi Sahibi Firmalar