İMEAK DTO Nisan 2025 AB Bülteni

Sayın Üyemiz,

Avrupa’da denizcilik sektöründe enerji verimliliği uygulamaları, deniz çevresinin korunması, dijital dönüşüm, denizcilikte teknolojik uygulamalar ve araştırma alanında meydana gelen güncel gelişmelere ilişkin çeşitli kaynaklardan derlenen haberler bilgilendirme amacıyla aşağıda sunulmaktadır.

1. Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği Yeni İsmini Duyurdu

Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (European Community Shipowners’ Associations- ECSA) 60. yıl dönümünde ismini ECSA European Shipowners olarak değiştirdi.

5 Mart 2025 tarihinde yeni bir logo ve görsel kimlik ile lansmanı yapılan kuruluş, 22 Avrupalı devlet bünyesindeki armatörleri, küresel filonun yaklaşık %35’ini ve dökme yük gemilerinden konteyner gemilerine, tankerlere, gaz taşıyıcılarına, feribotlara, yolcu gemilerine ve açık deniz gemilerine kadar tüm denizcilik segmentlerini temsil ediyor.

Başkan Karin Orsel konuya ilişkin yapmış olduğu açıklamasında: “ECSA bugünden itibaren ECSA European Shipowners oluyor. Bu yıl 60. yılımızı kutluyoruz. AB’deki etkimizi güçlendirirken, önümüzde büyük bir zorluk bulunuyor: enerji dönüşümü. 2050’deki net sıfır hedefine yalnızca Avrupalı armatörler olarak değil, IMO’daki ve sektördeki diğer ortaklarımızla birlikte çalışmalıyız. Gerçek bir değişim için tüm sektörün el ele vermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Genel Sekreter Sotiris Raptis ise: “ECSA olarak kalacağız ama aynı zamanda Avrupalı Armatörler olacağız. Amacımız, Avrupa denizciliğinin ne ifade ettiği konusunda farkındalık yaratmak. Avrupa denizciliği, küresel filonun yaklaşık %35’ini ve Avrupa’nın küresel GSYİH’deki %15’lik payını oluşturuyor. Kıtanın enerji, tedarik zinciri ve gıda güvenliği için kilit rol oynayan bir sektör olarak Avrupanın güvenliği ve rekabet gücü için bir değeriz.” açıklamalarında bulundu.

(Kaynak: ECSA)

2. Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliğinin Netleşmesi Son Dakikaya Kalacak

Gemilerin Güvenli ve Çevreye Duyarlı Geri Dönüşümüne İlişkin Hong Kong Uluslararası Sözleşmesi'nin (Hong Kong International Convention- HKC) 26 Haziran 2025 Perşembe günü yürürlüğe girmesine sadece birkaç ay kaldı. Ancak, gemilerin geri dönüşümüne ilişkin yasal çerçeve henüz kesinleşmedi ve yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sadece birkaç hafta önce açıklanması bekleniyor.

Gemi geri dönüşümünden kaynaklanan riskleri en aza indirmeyi amaçlayan bir Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization- IMO) düzenlemesi olan Hong Kong Sözleşmesi ile, tehlikeli atık ve diğer atık türlerinin ülkeler arasındaki dolaşımını kontrol eden uluslararası bir sözleşme olan Basel Sözleşmesi arasındaki uyumsuzlukların giderilmesine ilişkin öneriler, 28 Nisan-9 Mayıs 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan Basel Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nda ele alınacak.

Hong Kong ve Basel Sözleşmelerine göre geri dönüştürülmesi planlanan gemilerin sınır ötesine taşınarak sözleşmelere taraf bir ülkenin yargı yetkisi altında bulunan bir gemi geri dönüşümünden kaynaklanan atıkların çevreye duyarlı bir şekilde yönetilmesi için HKSRC.2/Circ.1 Geçici Rehberi, Deniz Çevresini Koruma Komitesi 82’nci Dönem Toplantısında (Marine Environment Protection Committee-MEPC 82) onaylandı.

Toplantıda, “Basel Sözleşmesi Sekreteryası ile iş birliği içerisinde, düzenlemelere daha fazla açıklık ve netlik sağlamak amacıyla kılavuzun geliştirilmesi için ek çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulduğu” kaydedildi.

Konuya ilişkin olarak, küresel deniz kazaları ve sigorta uyuşmazlıkları alanındaki bir hukuk uzmanı, Lloyd’s List’e verdiği demeçte; atık yönetimi gerekliliklerinin Basel Sözleşmesi’ndekilerle aynı veya daha fazla ölçüde çevre dostu olması halinde, Hong Kong Sözleşmesi’nin öncelikli olacağına inanan birçok uzman olduğunu ifade ederken, Basel Sözleşmesi toplantısı ile Hong Kong Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesi arasındaki kısa süreye dikkat çekerek, gemi geri dönüşümü planlayan sektör ilgililerine; bu netleşme sürecinde pozisyonlarını dikkatle değerlendirmelerini ve ileriyi şimdiden planlamalarını tavsiye etti.

Bir P&I Sigortası yetkilisi tarafından yapılan açıklamalarda ise; geçerli rejimlere uyulmaması durumunda sigortacıların da, farkında olmadan hurdaya ayrılmak üzere sefere çıkmış yasal gereklilikleri sağlamayan bir gemiyi sigortalayarak kendilerini riske atabileceklerini ifade etti.

Bu yaz yürürlüğe girecek olan Hong Kong Sözleşmesi, uluslararası sefer yapan 500 GT’nin üzerindeki gemilerin Tehlikeli Madde Envanteri (Inventory of Hazardous Materials- IHM), Uluslararası Tehlikeli Madde Envanteri Sertifikası (International Certificate on Inventory of Hazardous Materials- ICIHM) taşımasını ve yetkili tesislerde geri dönüştürülmesini zorunlu kılacak.

Buna ilişkin Lloyd’s List’e açıklamalarda bulunan bir diğer hukuk uzmanı, kullanım ömrünün sonuna yaklaşan gemi sahiplerinin de AB düzenlemelerini dikkatle incelemeleri gerektiğinin altını çizerken: "Örnek olarak, şu anda AB sularında satış veya geri dönüşüm için bekletilmekte olan AB bayraklı olmayan bir gemi, AB Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliği kapsamına girmeyecek, ancak buna karşın, 1013/2006 sayılı AB Atık Sevkiyatı Tüzüğü kapsamına girebilir.

Aynı zamanda, eğer aynı gemi Hong Kong Sözleşmesi’ne taraf olan (AB/AEA dışı) bir devletin bayrağı altındaysa, gemi sahibinin Hong Kong Sözleşmesi’ni uygulayan o geminin bayrak devletinin kanunlarına da uygun şekilde hareket etmesi gerekecektir.” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Deniz Ticaret Odası (International Chamber of Shipping- ICS) Çevre ve Ticaret Müdürü John Stawpert, netlik olmamasına rağmen, denizcilik endüstrisini Hong Kong Konvansiyonu yürürlüğe girmeden önce hazırlıklarını tamamlaması konusunda teşvik etti ve “Deniz taşımacılığı sektörü şu anda kendisini belirsiz bir konumda hissetse de, eğer son MEPC’de üzerinde uzlaşı sağlanan kararların arkasında durulursa, bu sorunun hızla çözülmesi için hala bir fırsat olacaktır. Hong Kong Sözleşmesi nihayetinde ihtiyacımız olan netliği ve tüm yanıtları sunacaktır.” açıklamalarında bulundu.

(Kaynak: ICS)

3. İngiltere 2050’ye Kadar Deniz Taşımacılığında Net Sıfır Emisyon Hedefi Belirleyerek ETS Kapsamını Genişletme Kararı Aldı

Birleşik Krallık Hükümeti, denizcilikten kaynaklanan sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar %30, 2040 yılına kadar %80 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise sıfırlamayı hedefleyen dekarbonizasyon stratejilerini açıkladı.

Hükümetin yeni “Denizcilikte Karbondan Arındırma Stratejisi”, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (International Maritime Organization- IMO) hedefi doğrultusunda sera gazı emisyonlarını öncelikle 2030 ve 2040 yıllarına kadar kademeli olarak azaltmayı hedefliyor.

Bunun yanı sıra; limanlara uğrayan gemilerden kaynaklanan emisyonların azaltımı ile ilerleyen dönemlerde limanlarda oluşacak enerji ihtiyacını değerlendirmeye ve daha küçük ölçekli gemilerin dekarbonizasyonunun planlanmasına yardımcı olmak için iki ayrı çağrı başlatılıyor.

2019 yılında benimsenen Temiz Denizcilik Planının yerini alacak yeni stratejiyle, 2026 yılından itibaren, yurtiçi deniz taşımacılığından kaynaklı emisyonlar da Birleşik Krallık Emisyon Ticaret Programı kapsamına dahil edilecek.

Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanı Mike Kane konuya ilişkin yaptığı açıklamada: “Birleşik Krallık’ı yeşil enerjinin süper gücü yapmaya kararlıyız ve Denizcilikte Karbondan Arındırma Stratejimiz daha temiz ve daha dayanıklı bir denizcilik ülkesi inşa etmemize yardımcı olacak.” ifadelerini kullandı.

Kane açıklamasında, benimsenen yeni strateji kapsamında sağlanacak yeni bir finansman kaynağından bahsetmezken, UK SHORE (UK Shipping Office for Reducing Emissions) girişimi bünyesinde yer alan 206 milyon sterlinlik fona atıfta bulundu.

Birleşik Krallık Deniz Ticaret Odası yetkilisi Rhett Hatcher, yeni programı memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken Birleşik Krallık denizciliğinin yeşil dönüşümünü desteklemek için gereken yasal çerçeve, teknoloji ve altyapıyla da uyumlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Net sıfır karbonlu limanlar için açılan çağrı 24 Haziran’a, daha küçük ölçekli gemilerin dekarbonizasyonu için açılan çağrı ise 25 Temmuz’a kadar sürecek.

(Kaynak: Lloyd’s List)


4. Süveyş Kanalındaki Zarar: Aylık 800 Milyon Dolar

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından 17 Mart 2025 tarihinde yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Abdel Fattah al-Sisi, bölgesel istikrarsızlığın Süveyş Kanalı gelirlerinde aylık yaklaşık 800 milyon dolarlık kayba yol açtığını ifade etti. Ancak açıklamalarında diğer taraftan, ülke ekonomisinin iyileşme işaretleri gösterdiğine de yer verdi.

Sisi, dünyanın ve Ortadoğu’nun karşı karşıya olduğu zor koşulları dile getirirken bu zorluklara rağmen Mısır’ın son 15 yılda istikrarlı ve iyi planlanmış adımlarla ilerlediğini ve küresel ekonomiyi de etkileyen ekonomik krizlerin üstesinden geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı kanalın mali zararından bahsederken: “Bölge durumu nedeniyle devletimiz Süveyş Kanalı’ndan elde edilen gelirlerden aylık 800 milyon dolar zarar ediyor. Yine de Uluslararası Para Fonu’nun (International Monetary Fund- IMF) yeni onaylamış olduğu 1,2 milyar dolarlık kredi programı gibi olumlu gelişmeler de kaydetmekteyiz." ifadelerini kullandı.

Mısıra daha önce ilk gözden geçirmede 347 milyon dolar, ikinci ve üçüncü gözden geçirmelerde de 820’şer milyon dolar olmak üzere bugüne kadar toplam 1,98 milyar dolar kaynak sağlanmıştı.

(Kaynak: IMF ve SIS-State Information Service Web Siteleri)

5. ClassNK Yeni Başkanını Seçti

Japon klaslama kuruluşu ClassNK, Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak görevini yürüten Hayato Suga’yı ClassNK’nın yeni Başkanı ve CEO'su olarak seçti.

Eski Başkan Hiroaki Sakashita Yönetim Kurulu Başkanı olurken, eski Yönetim Kurulu Başkanı Koichi Fujiwara’nın ise danışman olarak görevine devam edeceği duyuruldu.

(Kaynak: ClassNK Web Sitesi)

Bilgilerinize arz/rica ederim.

                                                                                                         Saygılarımla,

                                                                                                          İsmet SALİHOĞLU
                                                                                                          Genel Sekreter



imeak_dto_nisan_2025_ab_b_lteni_hk.pdf