Lloyd’s List Gazetesinde Yayımlanan Bir Makale: “Piyasa Esaslı CO2 Azaltımını Yönetmek Zor Olacak”
Sayın Üyemiz,
İlgi yazıda, Cardiff Üniversitesi Gemi Adamları Uluslararası Araştırma Merkezi’nin (Seafarers International Research Centre - SIRC) yeni bir araştırmasına göre, gemi kaynaklı CO2 emisyonlarını hedefleyen bir piyasa esaslı önlemin uygulanmasının zor olacağı bildirilmektedir. Sahte ve kaza ile yapılan yanlış bildirimlerle mücadele etmenin önündeki engelleri inceleyen söz konusu araştırma, yanlış bildirimleri önlemek için çok sayıda engel düzenleyiciye ihtiyaç duyulacağını vurgulayarak, bölgesel ya da küresel bir yakıt vergisinin ya da emisyon ticareti planının nasıl düzenlenebileceğine odaklanmaktadır.
İlgi yazıda, hangi seçeneğin ya da seçenek karışımının küresel denizcilik endüstrisine en kolay şekilde uygulanacağı üzerindeki karmaşanın, Avrupa Birliği’ni denizcilik için kendi piyasa esaslı önlemini geliştirmeye sevk ettiği bildirilmektedir. Bununla birlikte, Brüksel’in bölgesel önlemlere dair çalışmasını ikinci plana koyarak IMO ile daha fazla işbirliği yapacağı yönündeki açıklaması denizcilik endüstrisi tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Anılan araştırma ile; bir ölçme, raporlama ve doğrulama sisteminin, bölgesel ya da uluslararası bir piyasa esaslı önlemin uygulamaya konmasının önemli bir habercisi olduğu ifade edilmektedir.
İlgi yazının Odamızda yapılan Türkçe çevirisi ilişikte sunulmuştur (Ek-1).
Bilgilerinizi arz ve rica ederiz.
Saygılarımızla,
Murat TUNCER
Genel Sekreter
EKLER:
Ek-1: İlgi yazının Türkçe çevirisi
DAĞITIM:
Gereği: Bilgi:
-Tüm Üyelerimiz (Web Sayfasında) -Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü
-Türk Armatörler Birliği -Sn. Sefer KALKAVAN
-Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği TOBB DTO’ları Konsey Başkanı
-İMEAK DTO Şubeleri -Meclis Başkanlık Divanı
-Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği -Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri
-Sn. Erol YÜCEL
TOBB Türkiye Denizcilik Meclisi Bşk
EK-1
(Serbest Çeviridir)
Piyasa Esaslı CO2 Azaltımını Yönetmek Zor Olacak
Gemi Adamları Uluslararası Araştırma Merkezi (Seafarers International Research Centre - SIRC) sahte ve kazaen yanlış bildirimlerle mücadele etmenin önündeki engelleri inceliyor; Craig EASON Stockholm’den bildiriyor.
Cardiff Üniversitesi Gemi Adamları Uluslararası Araştırma Merkezi’nin yeni bir araştırmasına göre, gemi kaynaklı CO2 emisyonlarını hedefleyen bir piyasa esaslı önlemin uygulanması zor olacaktır.
Anılan araştırma, sahte ve kaza ile yapılan yanlış bildirimleri önlemek için çok sayıda engel düzenleyiciye ihtiyaç duyulacağını vurgulayarak, bölgesel ya da küresel bir yakıt vergisinin ya da emisyon ticareti planının nasıl düzenlenebileceğine odaklanmaktadır.
Denizcilik sektörü, gemi sahiplerini ve operatörleri daha az yakıt kullanmaya ve böylece CO2 emisyonlarını azaltmaya teşvik etmeyi amaçlayan, biri teknik diğeri ise operasyonel olmak üzere iki zorunlu önlemin bu sene yürürlüğe girdiğine tanıklık etmektedir.
Bununla birlikte bu önlemler, düzenleyiciler ve çevre uzmanları arasında, küresel ticari gelişme ile aynı doğrultuda büyümesi beklenen bir küresel filo kaynaklı CO2 emisyonlarında kalıcı bir azalma yaratmak için yeterli görülmemektedir.
Bu, denizcilik endüstrisinin tartışmalı olacak olan üçüncü bir CO2 azaltma aracına ihtiyacı olduğu anlamına gelmektedir.
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde (International Maritime Organization – IMO) önerilen piyasa esaslı önlemler üç değişik türde gruplanabilir:
Önlemlerden biri, gemi yakıt fiyatlarına icra, vergi ya da başka ilave bedel (sürşarj) koymak; diğeri bir emisyon ticaret planı geliştirmek veya denizciliği mevcut bir emisyon ticareti planına dahil etmek; ve üçüncüsü ise teknik ve operasyonel önlemler ve yenilikler ile ilerlemeye devam etmek için olan bir teşvik planıdır.
Hangi seçeneğin ya da seçenek karışımının küresel denizcilik endüstrisine en iyi şekilde uyacağı ya da denizcilik endüstrisine en kolay şekilde uygulanacağı üzerindeki karmaşa, Avrupa Birliği’ni denizcilik için aynı zamanda kendi piyasa esaslı önlemini geliştirmeye sevk etmiştir.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde de (UN Framework Convention on Climate Change) gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında bu sorunun çözümünün bedelini kimin ödemesi gerektiği hususunda içinden çıkılmaz bir durum söz konusu olmaktadır.
Denizcilik endüstrisi, Avrupa Birliği Ulaştırma Bakanı Siim Kallas’ın Brüksel’in bölgesel önlemlere dair çalışmasını ikinci plana koyarak IMO ile daha fazla işbirliği yapacağına dair açıklamasını memnuniyetle karşılamıştır.
CO2 emisyonları yönetmeliklerinin yürürlüğe girmesi ile açığa çıkan meseleler üzerine olan SIRC raporunun yazarı Michael Bloor, bir ölçme, raporlama ve doğrulama sisteminin, bölgesel ya da uluslararası olarak bir piyasa esaslı önlemin uygulamaya konmasının önemli bir habercisi olduğunu ifade etmektedir.
Ölçme, raporlama ve doğrulama sistemleri, bir emisyon ticareti planı ya da bir yakıt vergisinin dayanabileceği bir program sunarak, IMO’nun ve Avrupa Birliği’nin hedeflerini destekleyecektir.
Her iki kavram da emisyon azaltma hedefleri saptamak için yakıt tüketimi ile ilgili verileri gerektirir.
Bu veriyi sağlamanın olası yöntemlerinden biri de, SIRC’in hem karbon emisyonları azaltımı uygulaması ve hem de kükürt emisyonları uygulaması üzerine olan raporlarında hatalı olduğu belirtilen yakıt teslim bildirimin (bunker delivery note) kullanılmasıdır.
Yakıt teslim bildirimi, bazen bir yakıt tedarikçisinin taşeronu tarafından verilen, sıklıkla İngilizce dışındaki dillerde olan ve birçok durumda ihtiyaç duyulan bilgiyi kapsamayan, yakıt teslimlerinin okunaksız bir karbon kopyasından başka bir şey değildir.
SIRC raporu, piyasa esaslı önlem uygulaması ile ilgili olan meselelere dair değerlendirmesinde, bu tür bir düzenlemenin yönetilmesinde denizcilik idarelerine zor bir görev düşeceğini belirtmektedir.
Anılan rapor, küresel seviyede yakıt vergisi uygulamasının, bir bayrak devleti tarafından uygulanmayı içermedikçe, emisyon ticareti planından daha apaçık olmasının muhtemel olduğunu belirtmektedir.
Uluslararası zorunluluklarını görmezden gelmeleriyle bilinen bazı bayrak devletlerinden dolayı, bu yararlı bir husustur.
Bununla birlikte, küresel bir yakıt vergisi, yakıt sağlayan şirketler ile gemi operatörleri arasında bir danışıklı dövüş olması riskini doğurmaktadır, bunların her ikisinin de satışları daha az gösterme dürtüsü olabilirdi.
Bu tür bir faaliyetin ortaya çıkarılması bayrak devletlerine düşecektir ve SIRC raporunun bahsettiği gibi, bazı idarelerin detaylı inceleme yapmak için bütçelerinin yeterli olmaması göz önünde bulundurulduğunda bu durum problem yaratabilir.
(28 Şubat 2013 tarihli Lloyd’s List gazetesinde yayınlanmıştır.)
Çeviren: Selin YELESER
Uluslararası Kuruluşlarla İlişkiler Sorumlusu